4 Ağustos 2017 Cuma

Kuyucaklı Yusuf




Kuyucaklı Yusuf,Türk Edebiyatının belkide en romantik kahramanıdır.
Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken,bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almış.

Roman kahramanlarımız,Yusuf,Kaymakam.Muazzez,Şahende Hanım,Şakir


1903 senesi Aydın'ın Nazilli ilçesine yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar basıyor ve karı-kocayı öldürüyorlar.
Öldürülenlerin bir de Yusuf adında oğulları var.Küçük yaşta kimsesiz kalan Yusuf'a ilçenin kaymakamı sahip çıkar.Kaymakamın Muazzez adında Yusuf'tan küçük kız çocuğu vardır. Yusuf'la birlikte kardeş gibi büyürler.Birlikte okula giderler.Yusuf zeki bir çocuk olmasına rağmen yaşadığı olumsuzluklar onu sert ve acımasız biri yapıştır.Kaymakamın karısı Şahende Hanım Yusuf'u hiç sevmiyor ve her fırsatta onu hırpalıyor.
Zaman geçtikçe Yusuf,Muazzez'e karşı duygusal hisler beslemeye başlıyor ama bunu Muazzez'e söyleyemiyor.
Muazzez'e karşı tek duygu besleyen Yusuf değildir.
Köyün külhanbeyi,kabadayısı,ahlaksızı,kötü karakterli Şahir'i de Muazzez'i seviyordur.
Şahir, Kaymakamla kumara oturur ve kaymakamı borçlu çıkarır.Borç karşılığında Muazzez'le evlenmek ister ama Yusuf buna izin vermez.Bakkaldan borç alır ve o parayı Şakire verir. Buna karşılık Muazzez bakkalla evlenmek zorunda kalır. Bu sefer Şakir bakkalı kaza süsü vererek öldürür.
Bir gün Muazzez,Yusuf'a açılır ve onu sevdiğini söyler.
Yusuf ve Muazzez komşu köylerden birine kaçarlar ve orada nikahlanırlar. Kaymakam bu durumdan memnundur ve onlara  yardım eder.
Şahende Hanım bunu hiç affetmez.Şakir ile birlikte kin büyütmeye başlarlar.
Kaymakam kalp krizi geçirip hayatını kaybettiğinde,Şahende Hanım ve Şakir durumdan istifade Yusuf'la Muazzez'in evliliğini bozmaya başlarlar ve başarılı olurlar.

Benim ilk okuduğum Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf romanıdır.Diğer romanları gibi bu romanında dili sade,anlaşılır, akıcı ve lirik anlatıma sahiptir.

Tavsiyemdir. Mutlaka okumalısınız.🙂


3 Ağustos 2017 Perşembe

Patasana


YAZAR:Ahmet Ümit
ESER ADI: Patasana
SAYFA SAYISI:520(Cep Boy)
YAYINEVİ: Everest Ya.
Tanıtım Bülteninden;
Gaziantep yakınlarındaki antik Hitit kentinde bir kazı. Üç bin yıl önce yazılmış  tabletler.Tabletlerin  bulunması ile başlayan cinayetler. Yazman Patasana'nın itirafları. Parlak güneydoğu güneşinin altında karanlık sırlar. Hititlerin tükenişi,Asurlular... Osmanlı'nın son dönemleri, Ermeniler... Günümüz Türkiye'si,Kürtler... Akan kardeş kanı... Bu toprakların değişmeyen yazgısı: Şiddet ve aşk... Bu topraklardaki kanlı tarihe bir ağıt... Bu toprakların zengin kültürüne bir güzelleme...

Kitabına adını veren Patasana,Hitit döneminde yaşamış bir saray başyazmanıdır. Mezopotamya dediğimiz bölgede yaşayan eski uygarlığın tabletlerini çıkarmak için Gaziantep'te arkeolojik kazı yapmak için bir grup arkeologun ve çevresinde gerçekleşen cinayetleri konu işlenmiş.
Ümit'in kitapları bölümlerden oluşuyor Patasana'da 28 bölüm ve 28 tablet var.

Yedi arkeolog; Esra,Bernd,Timothy,Teoman,Murat,Kemal ve Elif.Yapılan kazı çalışmaları sırasında Patasa'nın tabletlerine ulaşıyorlar ve bu tabletler Patasa'nın kendi hayatını anlattığı aynı zamanda kendi eliyle yazdığı tabletlerdir. Köy halkı tabletlerin bulundu yerde Kara Kabir'in yatırın olduğuna inanıyor ve kazı ekibini istemiyorlar.
Birinci cinayet, köyün yaşlılarından olan Hacı Settar'ın camii minaresinden aşağıya atılarak öldürülmesi bölge hakkının yatırın rahatsız edildiğine inanır.
Kazı ekibinin başkanı Esra, bu olaydan hem rahatsız olur hem de üzülür.Cinayeti soruşturmak üzere Yüzdaşı Eşref görevlendirilir ve Esra ile aralarında duygusal bir bağ gelişiyor.

İkinci cinayet ise; hem köy korucusu hem de köyün ileri gelenlerinden Cemşit Ağa'nın kafasının kesilmesi olur.

Üçüncü cinayet ise ;bakırcı ustasının oğlunun asılması olur.
                     
                               Dördüncü Cinayet ise;kazı ekibinden olan Kemal'in ölümü olur.

Tabletlerin bulunmasından sonra basın toplantısı düzenledir ve orada her şey açıda çıkar.

Ahmet Ümit'in okunmaya değer kitaplarından merakınız varsa gönül rahatlığıyla alıp okuyabilirsiniz.





31 Temmuz 2017 Pazartesi

Sıradan Yaşamda Gerçek Mutluluğu Bulmak Mümkün mü ?

Yazar: OSHO
Sayfa Sayısı:193
Yayınevi: Butik




Yaptığımız her eylemden biz ve egomuz sorumludur,olayların hiç bir suçu yoktur.Geçmişte yaptığımız hatalara dönüp baktığımızda şimdi ki aklım olsa yapmazdım diyoruz.İşte bu bakış açımızdan kaynaklanıyor.O an öyle düşündük ve olaya öyle baktık. Her geçen gün, yaşadığımız olaylara dair bakış açımız genişliyor.

Kitap,özellikle iç dünyamız ve varoluş kalitemiz ile ilgili konuları ele alıyor.Kişisel anlam ve amaçlarımız doğrultusundaki arayışlarımızla ilgili önemli sorulara dair güncel açıklamalar içeriyor. 
Kitap, beş ana başlıktan oluşturulmuş,yalın, anlaşılır, akıcı bir dile sahip ve bire bir çeviri yapılmış.İçerisinde konuyla bağlantılı örnek metinler bulunuyor.Bu metinlerin de  Osho'nun canlı konuşmalarından olması en çokta etkileyen kısmı oldu.En çok Ruh Arayışı başlıklı konusu beni fazla etkiledi. Metinlerde a evet öyle dediğim çok yer var.
Puan vermek gerekirse 3/5 veriyorum.Ben severek okudum tavsiyemdir.


 Eserin orijinal adı THE JOURNEY OF BEING HUMAN dır. 


Sevgiyle Kalın😊