12 Mayıs 2017 Cuma

Yalancıyı yakalamak için 7 teknik

Merhaba,

Bugün değişik bir konuya değinmek istiyorum.Geçen haftalar da Etkili İletişim Stratejileri Ve Beden Dili  İstanbul İşletme Enstitüsün'den online olarak alanında uzman kişiler tarafında, üstelik ücretsiz sertifikalı eğitim veriliyor.Bende bu eğitimi aldım ve yalan tekniklerini sizlerle paylaşmak istedim.Hayatta her zaman karşımıza çıkan yalana başvuran insanların (Sevgili,Aile,Arkadaş...) yalanlarını yakalamak için kısa 7 ipucu vermek istiyorum.




  • Doğrudan cevaplardan kaçınırlar , yuvarlak ve genel cevap verirler


  • Çok fazla konuşarak sizi ikna etmeye çalışırlar.
  • Sizin kelimelerinizi tekrarlayarak cevap verirler
  • Kişinin gülümsemesini inceleyin. Zorla yapılan gülümsemeler sadece ağızla yapılır.
  • Terliyor mu? Yalan söyleyenler yalanlarından fazla ter atarlar.
  • El, kol ve bacaklara dikkat! Yalan esnasındaki gerilim sebebiyle hareketsiz, katı veya suni hareket içinde olabilirler. Eller kavuşuk , ellerle kafa taranıyor, kulak ve burunla oynanıyor gibi yapılmaktadır.
  • Göz bebeklerinin hareketlerine bakın. Yalan söyleyenler doğrudan göz kontağına geçmek istemezler. Çok göz kırpmaya başlayabilirler.


  • Artık karşınızda kimin yalan söylediğini anlayabilirsiniz. 
    yukarıda bahsettiğim eğitim dışında pek çok eğitimler veriliyor. İsterseniz sizlerde yaralanabilirsiniz. 


    NOT : Bir kadına yalan söylüyorsanız dikkat edin. Yalan yakalamada kadınlar, erkeklerden daha iyidir.
    Sevgiyle Kalın 😊

    10 Mayıs 2017 Çarşamba

    "Şu Büyüklerin İşlerine Akıl Sır Ermiyor"

    Merhabalar,

    "Uçağının arızalanması nedeniyle çöle inmek zorunda kalan bir pilot, çölde bir çocukla karşılaşır. Bu çocuk, Küçük Prens'tir. Pilot çok geçmeden kendini Küçük Prens'in büyüleyici ve sürükleyici hikayesine kaptırır..."
      Antoine De Saint-Exupéry Küçük Prens kitabından bahsedeceğim. Bu kitap bir çoğumuzun çocukluk,gençlik zamanlarında hayatımıza dokunmuştur.Kendimize zaman ayırdığımız vakitlerde hem kendi iç dünyamıza hemde Küçük Prens'in dünyasına kısacık bir yolculuk başlamış oluyor.Ben bu sene okuma fırsatı buldum ve her kitap gibi bu kitabında sonuna gelmek hiç istemedim. O büyülü dünyadan gerçek dünyaya dönmeyi kim ister ki değil mi ?

    İnternet'te oldukça fazla sözleri var Küçük Prens in ben o sözlerden etkilenerek, e biraz da arkadaşlarımın övmesiyle alıp okudum ve daha önce niye okumamışım diye de kendime sitem ettim.
    Kişisel Gelişim kitaplarına ihtiyacı olan ya da meraklısı olanlara ve okumayan herkese ısrarlı olarak  tavsiye ediyorum. Kişisel gelişimciler,bu kitabı okuduktan sonra başka hiç gelişim kitaplarına ihtiyaç duymayacaklarını söyleyebilirim. Çünkü bunu kendimden yola çıkarak söylüyorum.

    Sevgiyle kalın 😊

    İnsan Ne İle Yaşar



    Yazar: TOLSTOY
    Sayfa Sayısı:96




    Merhabalar,

    ''Şimdi anlıyorum ki her ne kadar insanlara hayatta kalmalarının sebebi kendi çabalarıymış gibi gözükse de hakikatte onları yaşatan, sadece sevgidir.Kim yüreğinde sevgi taşırsa,o sevgi Tanrı'dandır ve Tanrı o kişinin yüreğindedir,çünkü varlığın sebebi sevgidir.'' diye tanıtıyor yazar Lev Tolstoy.

    Genellikle Türk Edebiyatı Klasiklerini okuyorum aslında tek tük yabancı yazarları okurum.Rus edebiyatı; Tolstoy ve dostoyevski 'nin yeri benim için ayrıdır.
    Dün tekrar elime aldığım ve bugün bitirdiğim için buraya da yazmak istedim. 

    Bu kitabı aslında ilk tam 5 sene önce okudum. O zaman 18 yaşındaydım ve kitap beni çok etkilemişti.Bendeki İhsan Özdemir'in çevirisi, kitabı okurken sanki olayların görgü tanığı sizsiniz gibi göz önünde canlanıyor.
    Diğer bir etkilediği kısım şu üç sorunun cevabı;

    • İnsanın içinde barınan nedir?
    • insana verilmeyen nedir?
    • insan ne ile yaşar ?
    bu soruların cevaplarını öğrendiğimde insanlara ve çevreye bambaşka bakmaya başladım tabi iyi anlamda çünkü bu soruları kitabı okuyarak, okurken yaşayarak bulabiliyorsunuz. Gelişim çağındaki gençlerin okuması gerektiği kanısındayım.

    Sevgiyle kalın 😊




    8 Mayıs 2017 Pazartesi

    Beyaz Geceler


    Merhabalar,

    Bugün bir kitaptan, romandan bahsedeceğim size konu çok tanıdık gelecek aslında bana sanki yaşamışım gibi hissettirdi.
     Yapayalnız yaşayan bir adam, yalnızlıktan başka duygu hissetmeyen bir adam bu, insan içine çıkmaya korkan, kimseyle iletişim kuramayan kendi halinde dediğimiz sıfat tam da uygun bu adamcağız için,
    Her gün sabahtan akşama kadar aylak aylak gezen in cin top oyuyor dediğimiz yerlerde vakit geçiren umutsuz vakalardan, lakin bir gece evine dönerken onun için bir umut kapısı açılıyor, korkularını orada bırakmak zorunda kalıyor, Çünkü, korku duygusundan başka körelmiş gün yüzüne çıkmasını bekleyen aşk, sevgi, kırgınlık, kaygı, üzüntü, acıma vb. duyguları ortaya çıkıyor.
    O gece kahramanımız bir bayanla karşılaşıyor ve hikaye o zaman başlıyor.

    Evet kitabın konusu aşk;

    Niçin insanlar birbirlerine karşı açık yürekli davranmıyorlar? Neden en iyi insan bile karşısındakinden bir şeyler gizliyor, bütün düşündüklerini açıklamıyor.? Sözlerimizin yabana atılmadığını bildiğimiz zamanlar bile neden içimizden geçenleri olduğu gibi söylemiyoruz.? Nedense her kes olduğundan daha sert görünmek istiyor.? Duygularını hemen açığa vurursa altta kalacakmış, küçük düşürülecekmiş gibi bir korkuya kapılıyor.?

    Yukarıdaki soruları ilişkilerimizde uygulasak çok düzgün ve her şeyin yolunda giden bir yaşantımız olur değil mi ? Yapmıyoruz, yapamıyoruz her iki taraf içinde şartlar el verişli değil mi ? Gördüğüm kadarı ile cesaretli insanlar aşkı yaşıyor o zaman aşk cesaret işi diyelim mi?

    Bu yazıyı burada bitireceğim sizlerin yorumlarıyla tamamlamak istiyorum çünkü ben aşkı hiç yaşamadım bakın tatmadım değil yaşamadım diyorum…

    Dostoyevski Beyaz Geceler kitabı… 


    7 Mayıs 2017 Pazar

    DOGANIN ANTALYALILARA ARMAĞANI

    Merhaba Sevgili Okur,

    Antalya Geyikbayırına varmadan yaklaşık 1 kilometre gerisinde Likya Yolu, Kezban's Guest House kamp alanı bulunuyor. Şehrin sıkıcılığı, bunaltıcılığından bir kaç saatlik'te olsa kaçılıp kafa dinlemelik bir yer.


    Sağ tarafta bir orman, sol tarafta bir dere akıyor. Suyun kenarında piknik yaparken ormanda yürüyüşünüzü yapabilirsiniz.Su sesinin dinlendirici özelliğine çam kokusu ve kuş sesleri eşlik ediyor. Gizli cennet gibi bir yer kısaca.Tek sorun internetin çekmemesi sosyal medyada resim ve video o an için yayınlayamıyorsunuz onun dışında her şey mükemmel.Ailenizle,arkadaşlarınızla güzel bir hafta sonu geçirmek için ideal yerlerden.

    Herkese Mutlu Pazarlar...