Fyodor Dostoyevski-Yeraltından Notlar/ Записки из подполья

Yazar:Fyodor Dostoyevski

Sayfa sayısı:120

Günün birinde tüm isteklerimizin ve kaprislerimizin de formülü bulunursa? Daha doğrusu, bunların temellerine,hangi yasalarla oluşup geliştiklerine,çeşitli durumlarda hangi yolları izlediklerine ilişkin kesin bir matematiksel formül ortaya çıksa...İşte o zaman,büyük bir olasılıkla,insan belki de hiçbir şey istememeye başlar;Çünkü formüle bakarak istemenin ne tadı olabilir ki?

İnsanlar,hayatlarında bir amaca tutunarak yaşar ve o amaca ulaşmak için çalışmayı severler lakin ulaşmayı istemezler.Komik değil mi?...

Dostoyevski bu eserde, insanın aslında hayatında ne istediğini bilmeden sürdürdüğünü vurguluyor.Hepimizin yaşadığı çocukluk ya da ergenlik dönemlerinde o itilmişlik ve değer görmemişlik kişinin iç dünyasını nasıl etkilediğini,bununla birlikte doğan yalnızlık hissi,sevilmeme,hor görülme,yok sayılma gibi duyguların öfke ve nefrete dönüşerek intikam alma isteğini ortaya çıkarmakta.

Bu dönemi öyle ya da böyle atlattıktan sonra bunları hiçbirini hatırlamıyor insanoğlu...

İki bölümden oluşan bu kitap;ilk bölümde, insan ele alınmış. İkinci bölümde ise yazarın geçmişten gelen öfkesini anlatıyor.Yani kendi hikayesini ele almış.

Okumaya değer,benim tavsiyemdir.

İyi Okumalar 😊

Piraye

Hani kitap okurken satır aralarında kendimizden birer parça buluruz ve sıkı sıkı sarılırız ya o satırlara,daha dikkatli , daha özenle okuruz, işte o kitaplardan biri daha karşınızda.

              Bahsettiğim kitap Canan Tan'ın kaleminden Piraye romanıdır.
Piraye,Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanır.Babasının tek hayali  kızıyla aynı muayenede çalışmaktır.

Ailesiyle birlikte Çınarcıktaki yazlıklarına giderler ve oraya arkadaşı Ömer, Piraye'yi görmeye gider ve birlikte güzel vakit geçirirler.
Ömer,Piraye'ye aşıktır ve duygularını dile getirir ama Piraye arkadaş kalmak istediğini söyler.

Piraye, Diyarbakırlı,zengin,kendisinden yedi yaş büyük olan, aynı bölümde okuyan ,beşinci sınıf öğrencisi olan bir ağa ile tanışır adı Haşim. Piraye ile Haşim Safranbolu gezisine giderler. Duygularından emin olan Haşim, Piraye ile evlenmek ister.
Haşim mezun olur ve ailesini yanına getirerek Pirayeyi ister ve nişanlanırlar.
Nişandan sonra Haşim askere gider. Piraye'nin mezun olmasına yakın Haşim askerden döner. Haşim'in ailesi oğullarına Diyarbakır'da bir muayene almışlardır.Bu haber Piraye için kötü çünkü bu Diyarbakır'da yaşayacakları anlamına geliyor böylece evlenmekten vazgeçer...

Olaylar buradan sonra başlıyor batı kültürüyle yetişmiş bir genç kız,doğu kültürüne ne kadar uyum sağlayabilir ? Birde üstüne sevdiği adam değişmeye başlayınca yaşamını nasıl sürdürebilir?

İdealler,vaatler,gerçek ve sevgi acımasız bir savaş içinde.
İnsanı sıkmayan,bir solukta bitti dedirten,akıcı anlatıma sahip,kitabı elinizden bıraktırmayan bir büyüsü var.
Evet okunmaya değer. 
Okuyun ve deneyiminizi benimde paylaşın. 

Gönül rahatlığıyla Tavsiyemdir.😊😊😊