Kimin Hayatında Ne Kadarız?

 Hayatımızın belli dönemlerinde gelen insanlar bizde ne kadarlar ? Yani kalbimizde yeri var mı ? 

Hani " aa! senin yerin bende ayrı" diye bir cümle vardır. Ne demek bu ?

Kimin hayatında ne kadarız? Ya da kimin hayatında ne kadar var olmak isterdik?

Hadi gel uzun bir aradan sonra kendi hikayemi anlatayım.

Mutlaka ailenden başka çok sevdiğin karşı cinsten biri olmuştur. Duygusal anlamda bağlandığın, merak ettiğin ve yanındayken bile özlediğin biri olmuştur. Bir sır vereyim benim de olmuştu.

O kişi kalbinin neredeyse tamamını kaplarken, hayatına girmeyi hak edenlere yer kalmadığını göremezsin. Veya kişi görmek istemiyor ve yer açmak istemiyordur. Ve gün geldiğinde onun sendeki yerinle, senin ondaki yerin aynı olmadığını anladığın zaman paramparça bir kalple, karanlığa boyanmış bir duygu ile tek başına kaldığın gerçeğiyle yüzleşirsin. Artık kalbinde sadece kendine küçücük bir yer bulursun. 

Üstünden 10 yıl bile geçse hala geri alamadığın, kendine zor yer bulduğun kalbinle başkalarına da yer bulmaya çabalarsın. Bu yüzden benden başka yer bulamadığım bir kalbe nasıl kendi yerime başkasını vereyim ki? 

Ve yıllar sonra şunu öğrendim ki birinin hayatındaki yerini sorgulamak yerine, kendi hayatında kendi yerini sorgulamak daha doğruymuş.

Uzunca zamandır bir şey üretip yazmadığım için hikaye yazmakta paslanmışım :( 

İdare ediniz :)

 

  

Seni Seviyorum Demek Kadar Hoşça Kal Demekte Zor

Ne zor bir kelime seni seviyorum demek. Öylesine özel ve naif, anlamı ve duygusu eşsiz . Çünkü herkese söylenmez, kıymet bilen olur mu bilinmez. 

Günümüzde insanlar çok kolay herkese söyleyebiliyor, ve altını doldurabiliyorlar mı yaşayıp görüyoruz. Hiç inandırıcı gelmiyor mesela bana fazla takıldığı için dillere artık he he tamam deyip altından nereler neler geleceğini bekler oluyorum. Beyin hemen beklentiye giriyor. Beni seviyorsan bunu yapalım vs. gibi cümleler ortaya çıkıyor ve hiç haz etmediğim şeyler bu hareketler. Bu noktada büyük konuşacağım için devam etmeyeyim. :D  Ayy hiç hayal edemiyorum bu cümleyi bana biri kursa kitabı kafasına yer, hele birde yapmak istemediğim şeylerse eyvah eyvah.

Aslında düşününce veda etmek daha inandırıcı geliyor. Hiç bir beklentiye girmiyorsunuz beyin otomatikmen bittiğini algılayıp beklemeyi kesiyor. Şu an farkına varıyorum ben hep veda etmişim. Bir insana, hayvana, bitkiye hatta bir şehre... En çok üzüldüğümse şehirlere veda etmek oluyor. Çünkü bir şehre veda ettiğinizde diğer her şeye hoşça kal demiş olmuyor musunuz ? 

Bir paçanı bırakıp gitmek ve ona hoş kal tekrar geldiğimde seni hoş bulmak istiyorum demek bana çok ama çok zor geliyor.

Peki ya sence?  Sana ne hissettiriyor bu başlık ?

Her Şeye Yeniden Başlamak Mümkün Mü ?

Upuzun bir aradan sonra tekrar merhaba,

Mümkün :) eğer ben burada bu satırları yazabiliyorsam yeniden başlamakta mümkün. Şaka bir yana sadece bu sayfadan ve sizlerden değil, günlük hayatımdan, yapmam gereken hedeflerimden ve hayallerimden de uzak kaldım. Hatta ben artık bu durumu duraklama devrindeyim diye adlandırıyorum. 

Farkındayız ya da değiliz her defasında yeniden yepyeni bir güne başlıyoruz. Başladığımız bu yeni günde peki yeniden başlamayı biliyor muyuz ? İşte orasını kendime sorduğumda şu an klavyede bir duraksadım.  Bunun cevabını bilmiyorum. Belki de nasıl yapılacağını bilmiyorumdur. Çünkü kalbime sorduğumda çok fazla heyecanı var yepyeni kararları, ümitleri ve arzu ettiği hedefleri var. Ama aklıma sorduğumda yaşadığı kırgınlıkları yeniden tek tek önüme seriyor. Meğer kalbiyle mantık arasında kalmakta böyle bir şeymiş ki şimdi çok iyi anladım.

Bir şeylere yeniden başlamak için ihtiyaç duyduğun şey ne diye tabii ki sorar insan ki  bunun cevabına sevgi derim. Sevmek sevilmek doğamız gereği var ve bunu hayatımızdan çıkaramayız. Sadece yeni başlangıçlar için değil mutlu olmak içinde insana ve bir çok canlıya sevgi gösterildiğinde potansiyelinin üzerine çıkabilir bence. Geçtiğimiz hafta bunu hissettim ve gerçekten var olduğumu hissettim teşekkür ederim sana :)

Bu uzun duraklama devrinde şunu idrak ettim konfor alanını terk et ki mutlu olabilesin. En kolay yolmuş vazgeçmek. Vazgeçersen vazgeçilirsin.

Aslında çok şey var da içimde, nasıl döksem hiç bilmiyorum. Dedim ya duraklama devrindeyim diye bakalım lale devrine ne zaman geçiş yaparım.

Sevgiler...

Hani Bazen.... İle Başlayan Derin Anlam Yüklü Cümlelerim

Bu başlığa nasıl bir giriş yapacağım hiç bilmiyorum. İçimde o kadar çok duygu var ki elimden geldiğince tercüme etmeye çalışacağım.

Hani bazen düz bir yolda yürürken yolu ikiye bölen koca bir çınar ağacı çıkarda o iki yoldan hangisiyle devam edeceğini seçersin, seçersinde bilirsin hangisini seçersen seç yine ucunda koca bir hayal kırıklığını sırtına yükleyeceğini. Ama sonunun öyle olacağını bilirsin taa en başta yine de o yola çıkar insan. 

Hani bazen mutlu olduğun bir anın gelir de yüzünde hüzünle beraber özlemi barındıran koca bir gülümseme belirir, geçip giden zamana gözlerin dolar da bir daha geri getiremezsin yaşadın, gördün, attın hafızaya bitti gitti. 

Hani bazen hayat ya hiç bırakmayacağım dediğin şeyleri bıraktırıyor. Çünkü onu bırakman gerekiyordur. 

Çok var içimde yazacak bir çok acı, özlem, mutluluk ama hiç mecalim yok yorgunluklarım omuzlarımda bir yük ki ben bıraktıkça yenileri ekleniyor.

İnsanoğlu hiç tatmin olmuyor hep daha fazlasını isteyip ömrünü çürütüyor.

Var mı senin böyle başlayan cümlelerin benle paylaşır mısın ? 

 

🎵Bu yazının şarkısı Cem Adrian Nasıl Geçti Habersiz olsun.

Benim hüzünlü bayramım benim üzülmem neyse de sevdiklerimin üzülmesine dayanamıyorum.

 

Mutlu bayramlarınız olsun :)

 Daha neşeli, güzel içerikle karşında olmak dileğiyle...

Seni Ne Mutlu Eder ?

 Merhaba Sevgili Okur;

Bugün konu mutluluk :) 

Mutluluk göreceli bir kavram hatta bir ihtiyaçtır. Biraz düşünün bazen öyle bir durum olur ki canımız sıkıldığında mutlu olmaya ihtiyacım var artık diye söyleniriz. İşte hayatımızda ne eksikse o mutlu ettiği için ya da karşı taraftan beklediğimiz davranışlar diyeyim veya beklentiler...

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabımdan seni ne mutlu eder? diye sordum gelen cevapları bakalım mı? 

İnsanları seven birinin cevabı; Sevdiğim insanların mutlu olmasına sebep olmak dedi. Bence hayatlarında senin gibi birinin olduğu için şanslılar, benimkiler benim mutluluğu görse hasetlenirdi :D şaka tabi :)

Kimi samimiyet dedi, başkaları tarafından samimiyet görmediğine inanıyorsa öz eleştiri yapmalı.

Aşk, para, aile cevapları veren oldu. 

Minimalist hayat, iyi insanların varlığı mutlu ediyormuş.

Özetle sevdiklerimizle sağlıkla geçirebileceğimiz mutlu günler ve geçirdiğimiz güzel günlerden anılar en güzel mutluluktur.

Bu kadar millete sordun söyle bakalım yazar seni ne mutlu eder dediğini duyuyorum :)

 İyi insanlar var olduğunu bilmek ve kahve aslında çok var, gezmekte beni mutlu ediyor...

Uzar gider benim mutluluk listem :)

Sevgili okur yüzünden gülümsemen hiç eksik olmasın.

 Soru-cevaplara katılmak istersen instgram hesabımdan @therbasry  da beklerim :)

Hayata karşı tecrübesizim Ve Korkuyorum…

 Tecrübesiz Ve korkak bir süredir annemin rahatsızlığı ile ilgileniyoruz bu süreç zorlu ve belirsiz ne olacağını hiç bilmiyor ne olduğu hakkında ise hiçbir fikrim yok ve bu yüzden de korkuyorum bilmediğim şeylerden korkuyorum ama yaşadığım şeyler karşısında çok tecrübesizim ve bu beni hem korkutuyor hem de ne biliyim işte daha önce hiç korku yoktu içimde ama şu an yaşadıklarımla hem tecrübesizlik hem yaşadığım korkular beni bir hayli zorluyor bunu nasıl atlatacağız inanın hiç bilmiyorum kime ne anlatmam gerektiğini hiç bilmiyorum bu yüzden belki buraya yazarsam birazcık içim rahatlar diye düşündüm hastalık çok zor hangisi olursa olsun sevdiklerinizse daha  zorlaşıyor ve bu yüzden yani bu sürecin geçici bir süreç olacağını bildiğim halde bu içimde yaşadığım his beni gerçekten güçlendiriyor mu bilemiyorum daha çok savunmasız yapıyor muş gibime geliyor ama bununda geçeceğini biliyorum evet zor ama geçecek….

Her Şeye Rağmen Güle Güle 2021

Upuzun bir aradan sonra tekrar merhaba;

Bu yazıyı 2021 de yaşattıklarını 2022 de yaşanmaması ümidiyle elimden geldiğince bir yıl boyunca neler yaşadıklarımı, hissettiklerimi anlatacağım.

Daha ilk aydan nasıl geçeceği belliydi, dedemin vefatıyla başladı. Ve hız kesmeden ailede hastalık haberleri gelmeye başladı. Teyzem, annem... Evreleri olan bir hastalık ve iyileşmesi bir hayli zor, stresli adını duyunca tüylerim diken diken oluyor. O yüzden söylemek istemiyorum. 

Aldığım her kötü haberin üstüne bir yenisi geldi. En son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Anı yaşayan biri olarak mutlu olduğumu gerçekten anımsayamıyorum. Hep bir sonraki adımı nasıl planlamam gerekiyor, ne yapmam gerektiğini düşündüm. Düşündükçe düşündüm ve en son neden bu kadar düşünüyorum diye kendime sormaya başladım. 

Çok yalnızsınız bu gibi durumlarda. Derdinizi anlatamıyorsunuz kimseye, anlatsan herkesin bir fikri var, yargılanmadan içimi dökebileceğim kimse yoktu. Bende hayvanlar alemine daldım canlılarla konuştum çok iyi geldi, hem sevdim hem besledim onları hem de dertdaşım oldular. İyide geldi. Ama hala bir yanım yaralı.

27 Aralık Doğum günümde 2021 e veda ediyorum. Her şeye rağmen sevgiyle uğurluyorum seni, çünkü 2022 ye geçtiğim yılın yorgunluğunu, kırgınlığını, hayal kırıklığını, üzüntüsünü taşımak istemiyorum. sevgiyle şifalandırıp gönderiyorum.

Son olarakta hoşgeldin 27. Yaşım hiç tatmadığım mutluluğu getir bana, her günüm kahkaha ile geçsin, hüzünsüz, kaygısız, dertsiz, tasısız olsun. Amin.

Sevgilerr... Rabia 

Hayatı Anlamlandırmaya Çalışmak...

 Selam, koca 1 yıl geçti aradan özlemle hem de hep elim gitti yazmaya ama içimdeki ses beni her defasında durdurdu.

2020 den bu yana gündem hepimizin canını sıkıyor zaten o yüzden o konudan uzak durup neler yaptığımdan, neler hissettiklerimden bahsetmek istiyorum...

2020 yaz ayını memlekette Erzincan da geçirdim, kışa dönüş yolu istikamet Antalya oldu ve şu an yine Erzincan dayım :) Yazları memleketteyiz yani :)

bu bir yılda 4 tane 1000lik puzzle bitirdim ve duvara astım :) Bol bol doğa fotoğrafı çektim, film ve diziler izledim, 2. üniversitemi bitirdim ( acil durum ve afet yönetimi bölümü ), AFAD gönüllüsü oldum. 

İşte böyle şimdiye geldik an dayım ve bu satırları yazıyorum. burada olmayı özlemişim beni tekrar heyecanlandırıyor.

Bu süreçte herkes gibi bende çok fazla hayata karşı düşündüm. Neler olduğunu anlayama, görmeye çalıştım elimden ve aklımın yettiğince.

Yeri geldi dibine kadar kaygılandım, korktum ve yeri geldi umursamadım yokmuş gibi yaptım sonunda şu sonuca vardım bir tane hayatım var ve bunu korku ve kaygıyla harcayamam. o yüzden yaşadığım anlardan mutlu olmayı öğrendim ve daha huzurluyum.

SEÇİLMİŞ AB ÜLKELERİNDE MUTLULUK KAYNAĞI OLAN DEĞERLER ÜZERİNE: PANEL VERİ ANALİZİ | Tez Çalışmam

Merhaba, tam 1 yıl önce harıl harıl çalışma ile ortaya çıkan bir sonucu paylaşmak istiyorum. Söz vermiştim ve paylaşıyorum. :)

Öncelikle çok derine inmeden fikir olması amacıyla Panel Veri Analizi nedir?  Kısaca açıklayayım.

Panel Veri yöntemi, ülkeler, firmalar, hane halkları, vb. kesit (cross-section) gözlemlerinin belli bir zaman dönemi içinde bir araya getirilmesi olarak tanımlanabilir. Yani panel veri, kesit analizi ile zaman serisi analizini birleştirir. (prof. dr.kök & dr. şimşek, 2010)

Ekonometrik analizlerde üç çeşit veri kullanılmaktadır. Bunlar; zaman serisi verileri, yatay kesit verileri ve panel verileridir. Genellikle çalışmalarda ya zaman serisi verisi ya da yatay kesit verileri kullanılmaktadır. Ancak bağımlı değişken ile bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiyi açıklamada zaman ya da yatay kesit boyutu tek başına yeterli olamamaktadır. Bundan dolayı da son yıllarda zaman ve yatay kesit boyutunun bir arada kullanılmasına imkân veren panel veriler yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir.

Zaman boyutuna sahip yatay kesit serilerini kullanarak ekonomik ilişkilerin tahmin edilmesi yöntemine “Panel Veri Analizi” denir. Her ne kadar panel veri analizinin ilk kullanımı 1950’li yıllar olmasına rağmen ilk uygulamalı çalışmalar, 1990’lı yıllardan itibaren başlamıştır.

Bu çalışmada 2005-2017 yılları arasında 6 seçilmiş AB ülkelerinde mutluluk kaynağı olan değerler üzerine birim ve zaman boyutunun olduğu iki boyutlu panel veri analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda AB ülkelerinde mutluluğu etkileyen aile, sosyal çevre ve para değişkenleri arasında  pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiş, ailedeki %1 lik artış mutluluğu %0.32, sosyal çev. %0.37 ve paradaki %0.31 lik bir artışa yol açtığı saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler:Mutluluk Kaynağı Olan Değerler, AB Ülkeleri, Panel Veri Regresyon Analizi

Bağımlı değişken: Mutluluk (%)

Bağımsız Değişkenler:

·        Aile(%)

·        Sosyal İletişim (%)

·        Para (%)

ÜLKELER

BELÇİKA

 HOLLANDA

İSVEÇ

ALMANYA

FRANSA

PORTEKİZ

GÜÇLÜ TAHMİNCİLER
SABİT ETKİLER TAHMİNCİSİ (DİRENÇLİ STANDART HATALAR)

Yaptığımız test sonucunda ;

İktisadi olarak incelediğimizde aile deki %1 lik artış mutluluğu %0.32, sosyal il. %0.37 ve para %0.31 oranında arttırmıştır.

İstatistiksel olarak incelediğimizde tüm değerler   0.05 değerinin altında olduğu için anlamlıdır.

Ekonometrik olarak incelediğimizde ise R² değeri %99 unu açıklamaktadır.

 SONUÇ:

Yapılan çalışmanın sonucunda Hausman testi uygulanmış ve test sonucunda H1 hipotezi reddedilmiş ve sabit etkiler modeli uygun çıkmıştır. Güçlü Tahminciler testi uygulanarak sonuca varılmıştır.

Bu çalışma 6 ülke için 2005-2017 yılları arasını kapsayan dönem verileri kullanılarak mutluluğun, aile, sosyal iletişim ve paraya göre ilişkisini test etmektedir. Bağımsız değişkenlerimiz arttıkça mutlulukta artmaktadır. 6 ülkenin 12 yılı kapsayan dönem içerisindeki verilerinden yola çıkarak, aile, sosyal iletişim ve para mutluluğu etkileyerek doğru sonuca ulaşılmaktadır. 

Uygulanan Robust sonucunda ise prob değerlerimizin  aynı kalıp bağımsız değişkenlerimiz anlamlıdır. Ayrıca modelin açıklama gücü  R²  değerimiz % 99 dur. Yani bağımsız değişkenlerin tamamı bağımlı değişkenin yaklaşık %99 unu açıklamaktadır. Bu oran yeterlidir modelimiz kullanılabilir bir modeldir.

İşte bu şekilde kısaca çok fazla tablolarla seni yormadan net bir ifade anlatmaya çalıştım. Bu tezle Ekonometrist ünavanını aldım. Ama sanırım öğrenci iken daha mutluydum :) Bu 4 yıl içerisinde 4 tane program (STATA, SPSS, GAUSS, E-views)  kullanmayı öğrendim, bir çok analiz yaptım ve yorumladım, gerek elle gerek ise programlarla olsun zorlansamda sonunda bitti. 

Tek dileğim maddi anlamda ayaklarımın üzerinde durmak ve hayallerimi gerçekleştirebilmek.

Sevgi ile kal....😊😊😊

Biraz Komik Biraz Dramlı K-drama | İzlediklerim

Merhabalar :)
K-drama sevdalısı olarak aşağıya 4 tane 1' er sezonluk dizi bırakıyorum. Farklı bir yapım izlemek istersen bence bunlardan başlayabilirsin :)

• Guardian: The Lonely and Great God ( Goblin)  

2016 yılında çekilmiş 1 sezonluk dram ve fantastik kategorisinde favori dizilerim arasına giren bir yapım. 2017 yılında 4 tane ödül bile almış.  

900 yıl önce dönemin kralının emri üzerine kalbinden kılıç geçirilerek lanetlenerek ölümsüzlüğe mahkum edilen bir savaşçının hikayesini izleyeceksiniz. 

Ölümsüz olmasıyla birlikte yaşadığı sürede sevdiklerinin ölümlerini görmek bir hayli kahramanı üzmüştür ve artık kendi de ölmek ve huzura kavuşmak ister ama önce göğüsün deki kılıçtan kurtulması gerekir ve bunu yalnız yapamaz bir Goblin gelinine ihtiyacı vardır. Yıllarca aradığı gelini bulur ve macera burada başlar. :) Dizide bir de ölüm meleği vardır yani Azrail tek yaptığı can almak, ama aslında kim olduğunu dizinin başlarında çok açık anlayabiliyorsunuz.

Dizide reenkarnasyonu fazlasıyla görülüyor ve acaba mı dedirten bir yanı var. Hatta reenkarnasyona bende olumlu bakıyorum.

Tavsiye ederim ⭐⭐⭐⭐

• The Beauty Inside

2018 yılında çekilmiş Romantik, Fantastik Ve komedi türünde bir yapım bu da. Burada Kahramanımız  ünlü bir oyuncu/manken. Bu ünlü kadın her ayın bir haftasında olağanüstü bir biçimde fiziksel olarak farklı yüze dönüşen ve bu kadına aşık olan havayolu şirketi sahibi olan bir adamın hikayesi ile karşı karşıyayız. Şunu da söyleyeyim adam geçirdiği kaza sonucu yüzleri tanıyamıyor. Komik bir dizi gülmek isteyenler izleye bilir.
Ben hala neden yüz değiştiğini anlamadım, izleyen varsa bana da söylesin :))

Buna ⭐⭐ size kalmış. :)

• Chocolate

2019 yılında çekilen Dram türü yapım. Dizi anne oğulun hikayesiyle başlıyor. restoranları olan anne oğulun kapısına aç olan küçük bir kız gelir ve oğlan ona yemek verir. İlk aşk burada başlar. Baba tarafından istemeyen anne, oğlanı babaannesi ( zengin ) annesinden ayırır ve kendi istediği gibi yetiştirir. Okutur ve oğlan çok başarılı bir cerrah olur. O küçük kız ise aşçı olur. Bir şekilde yolları kesişir ve hikaye başlar.
⭐⭐⭐

• The World Of  Married 

2020 yılında çekilen Dram, Romantik türünde bir yapım.
Aile ilişkilerini konu alan dizi içeriği şu şekilde;  kadın oyuncu, başarılı bir aile hekimi doktoru, eşi tarafından ihanete uğruyor. Aldatılan bir kadının ve aldatan eşin hayatlarını konu alıyor. Ve bir çocuk var tabi. Bu tarz hayatları merak edenler izleyebilir. Oyunculuklar müthiş konuyu izleyiciye çok net aktarıyorlar.
Ben bu diziyi araştırmadan boş vakitte hadi izleyeyim bari dedim izledim. Konu ilgimi çekmese de ilginç bir şekilde sürükleyici.
Oyunculuklara ⭐⭐⭐ 

Romantik dizileri bırakıp birazda bilimkurgu dizisine geçmek istiyorum. Önereceğin varsa yorumda bekliyorum.

GrediTale Geri Döndü :)

Küçücük bir çocuğun annesine koşarak sarılması gibi bende de sana kocaman Merhaba :)))
Çok özledim seninle konuşmayı, muhabbeti ve hatta dertleşmeyi....
Kulağımda, dilimde sevdiğim  bir müzikle yani ( İnce Saz-Böyle bir Kara Sevda ) ve acı kahvemle yazıyorum.
Yaklaşık 2 aylık bir ayrılık girdi araya bu sürede neler mi yaptım hadi gel çok sıkmadan da seni biraz çıtlatayım.
4 tane Kore dizisi bitirdim, henüz başladığım kitabın ortasındayım niye bilmiyorum okumak hiç içimden gelmiyor. 8 tane film izlemişim çoğu bilim kurgu. 1 tane 1000 parçalık kış manzarası olan puzzle bitirdim. 
Ailem anneannemin yanında kalıyorken iş başa düşüp yemek yapmayı öğrendim ve biliyor musun mutfakta bir şeyler yapmak çok rahatlatıyormuş, havlu kenarına işleme yapmayı öğrendim. Günün çoğu zamanını da can dostlarım muhabbet kuşlarımla geçiriyorum ama bir türlü konuşturamadım. :)) Her akşam yürüyüş yapmaya başladım. 
Bütün bunlara rağmen hala bir şey eksik gibi geliyor ne olduğunu bulamıyorum sanırım o kadar çok ki her şeyi öğrenmek ve deneyimlemek istiyorum ve bu yüzden henüz ne olduğunu bulamadım.
Yazmayı çok istedim bir türlü elim varmadı. Böyle gitmeyeceğini ve hayallerimin olduğunu hatırlayıp bu metinle sana geri döndüğümü söylemek istedim.

Sağlıkla ve sevgiyle kal 😊😊😊

Durum Güncellemesi...

Merhaba Sevgili Okur,
Şu an saat 20.54 canım o kadar çok sıkıldı ki uzun bir zamandır sana yazmadığım aklıma geldi.
Biraz içimi dökmek istiyorum sana... Konuşacak, yazacak ve araştırılacak çok konu varken ben biraz sana içimi dökmek istiyorum.
Ahh 2020 ahh..
Şanssız olduğumu daha önce sana söylemiş miydim ?
Olumlu bir şey olduğunda kafama saksı düşmesin diye asla balkon altlarından geçmiyorum :) o derece yani :)
Benim hayatta en çok istediğim şey kendi ayaklarımın üzerinde durmak ve kendi kararlarımı verip ona göre hareket etmektir.
Gel başımdan geçenleri anlatayım.
9 Mart sabahı kalktım, güneşli sıcacık bir gündü. Her zaman gittiğim evime bir sokak ötede olan  termal fizik tedavime gittim ve eve döndüm, ardında bir telefon geldi başvuruda bulunduğum iş için görüşmek istediklerini ve mülakat detaylarını ileteceklerini bildirdiler. Mezun olduktan sonra ilk görüşmemdi ve aşırı heyecanlıydım iş olanakları çok iyiydikiiii 11 Mart'ta ülkemizde görülen virüs sebebiyle iptal oldu.
O gün bu gündür karantina süreci başladı işte.
Bununla kalır mı? bir Cuma sabahı  91 yaşındaki ananemin hastaneye kaldırıldığını öğrendim ve apar topar yanına geldik. Karaciğer ile pankreas arası iltihaplanmış 5 gün hastanede yattı şu an 2 gündür evde durumu gayet iyi çok şükür. Perşembe günü kontrolü var bu süreçte bol bitki çayı ( yani ıhlamur her gün bir bardak ) ve su içiriyorum. Bu zamana kadar içmediği için biraz mırın kırın ediyor ton ton pamuk ananem.

Antalya da bahar gelmişken, burada yani Erzincan'da bir yandan hava soğukken bir yandan ağaçların çiçek açması bende mevsim çatışması yaratıyor. İlk defa bu mevsimde kış memleketinde  bulunuyorum. Aktif olarak inst: @therabiasaray hesabından durum güncellemesi yapıyorum doğayı görmek istersen beklerim.

ÖSYM sınav tarihlerini de erteledi sanırım bu benim için bir işaret, YKS, KPSS sınavlarına başvurum var. Ben ders çalışmaktan bıktım ve ders çalışma enerjimi para kazanmak için harcamak istiyordum ki hıhıhıhı aklıma geldikçe durumuma gülüyorum. 100 lerce iş başvurusu yaptım yazdan bu zamana bir şirket aradı onda da bu illet çıktı...

Sağlıkla kal..

Tarihteki En Etkili 14 Kişi

Uzun bir aradan sonra Merhaba Sevgili Okur...

Bugün dünya tarihinde etkisi büyük olan 14 kişiyi kısacık bilgilerle, fikir sahibi olmamız açısından bu başlıkla geldim.

1. Hz. Muhammed 

İslam'ın kurucusu ve merkezindeki kişi. Arabistan'ın tamamını fethederek Müslüman hakimiyetindeki tek bir yönetim altında birleştirdi.

2. Isaac Newton

İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof, ilahiyatçı.

3. Hz. İsa

Hristiyanlığın merkezindeki kişi. Hristiyanlığa göre İsa Tanrı'nın Oğlu ve Mesih'tir.

4. Buda

MÖ 563-483 arasında Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ruhani öğretmen ve Budizm 'in kurucusu.

5. Konfüçyüs

Çinli filozof, eğitimci ve yazar.

6. Pavlus

Elçisel kiliselerin kurucusu, Hristiyan misyoner.

7. Cai Lun

Bugün bilinen tarzdaki ilk kağıdı yapan insan.

8. Johannes Gutenberg

1447 yılında haraketli parçalar ile yazı baskısını Avrupa'da başlatan, kuyumcu, matbaacı ve yayıncı.

9. Kristof Kolomb

Cenovalı kaşif, gezgin ve sömürgeci. İspanya'nın Katolik Kralları himayesinde Atlas Okyanusu'nu aşan dört sefer yaptı.

10. Albert Einstein

Alman doğumlu teorik fizikçi. 1921 yılında Einstein, Nobel Fizik Ödülüne layık görülmüştür.

11. Karl Marx

Yahudi asıllı Alman filozof, politik ekonomist, bilimsel sosyalizmin kurucusu.

12. Lous PAsteur 

Kuduz aşısını bulan Fransız mikrobiyolog ve kimyager.

13. Galileo Galilei

İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçi. Rönesans'ın bilimsel devrimine büyük katkıda bulunan bilim insanı.

14. Aristoteles

Antik Yunan filozof.

Kaynak: The 100: A Ranking of the Most Infuluential Persons in History