9 Şubat 2019 Cumartesi

Kendi Kendime MİM :)

Yine bir MİM İle selamlıyorum uzatmadan bu eğlenceli soruları cevaplamaya geçiyorum :)



Hangisini tercih edersin ? Uçabilme yeteneğinin
olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi
mi ? Neden ? 


Sevinçten havalara uçtu derler ya heh onu gerçekleştirmeyi :D Çünkü istediğin an her yere gidebilirsin. :)

Hangisini tercih edersin ? Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili
olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı ?  Neden ?



Bu çok zor bir soru aslında. İkisini de desem :) Çünkü seviyorum :)



Hangisini tercih edersin ? Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa
büyük ayaklar mı ? Neden ?

Aboo ayaklarımı tercih ederdim. Çünkü ayakkabının içinde işte belirli kişiler dışında kimse göremez. Ama elleri herkes görüyor.


Hangisini tercih edersin ? Geriye kalan hayatının tamamında
çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi ? Neden ?

Çay çay çayy, Samimiyettir çay, bir demliğin etrafına sıralanmaktır, sevdadır :)


Hangisini tercih edersin ? Pilav üstü kurumu yoksa köfte patates mi ?
Neden ?

Köfte patates, en sevdiğimdir :))))



Hangisini tercih edersin ? Sınırsız döner mi?
yoksa sınırsız kokoreç mi ? Neden ?

Döner, Kokoreçin ne olduğunu öğrenince sevmedim.. :((

Hangisini tercih edersin ? Ölüm saatini bilmeyi mi yoksa nasıl öleceğini bilmeyi mi ? ( Ölüm tarihini ve şeklini değiştiremiyorsun) Neden ?

Ne zaman öleceğimi bilsem iyi olur daha az üzülürüm. Şimdi ölüm şeklim hoşuma gitmeyecek şekildeyke o anımı da zehir etmeyeyim.
Hangisini tercih edersin ? 500 yıl gelecekte yaşamayı mı yoksa
500 yıl geçmişte yaşamayı mı ? Neden ?


Gelecekte :D Çok heyecanlı olurdu gelişen teknolojiyle yaşamak :)


Hangisini tercih edersin ? Her yıl yenilenen tek seferlik uluslararası bir uçak bileti mi  yoksa yurt içinde geçerli sınırsız uçak bileti mi ? Neden ? Yurtiçi bileti alayım oradan, hem sevdiklerimin yanına sık sık giderim :) 


Hangisini tercih edersin ? Daha çok dinlemeyi mi daha çok konuşmayı mı ?
Neden?


Bu durumdan biraz şikayetçiyim, Hep dinleyen tarafım bu sefer konuşan taraf olmalıyım bence.
 Dinlemekten sıkıldım, konuşmayı seçiyorum :)




 Umarım cevapları beğenirsin, Mimleyecek kimsem yok :/ 
Yapmak isteyenler kendini mimlenmiş saysın bu blog tarafından :))) Kolay gelsin.




8 Şubat 2019 Cuma

İçinden Geldiği Gibi Yaşamalısın Bu Hayatı

Merhaba Sevgili okur,
Bu gün içimi dağlayan bir hikayeyi seninle paylaşmak istiyorum.

Babamla  eve dönüş yolunda trafik ışıklarında bekliyorduk. Her zaman dikkatimi çeken o küçük kızda elindeki çiçek buketlerini duran arabalara uzatıyordu. Kimi alıyor kimi almıyor. 
Genelde böyle bir şey asla yapmam nasıl bir cesaret geldi bilmiyorum " markete gideceğim, sen önden git "dedim indim arabadan zaten eve de yakındık yürüyerek (20 dakika) dönerim diye hesapladım. Kaldırama geçip bekledim.
Belki yanıma gelip bana da sorar diye. Gelmedi.
Hemen yanaştım yanına, buketlerden bir tane istedim 5 TL' imiş tanesi, Rabia durur mu ? hemen yaşlı teyzeler gibi art arda soruları sıraladım. Kaç yaşındasın ? Adın ne? Okuyor musun? Annen baban nerede ? vs.

9 yaşında bir kız çocuğu adı Leyla, evet okula gidiyor hatta öğretmen olmak istiyormuş, bir sorun var arkadaşları onunla oynamıyormuş. :( Bu yüzden okula gitmek istemiyormuş. 
Neden oynamadıkları sorduğumda aldığım cevap beni çok daha üzdü.
Yırtık ayakkabıları, eski bir okul forması olduğu için, öğrencilerin en sevdiği ders Beden Eğitiminde eşofmanı olmadığı için, saçlarını hep dağınık olduğu için kimse onunla oynamak istemiyormuş.
Bu yaşlarda bir çocuk için travma olan bu sıkıntıları yaşaması ne kötü değil mi ? Kurduğu düşleri, umutlarını yaralamaması gerekir.
Ona tek söyleyebildiğim şey asla kendin olmaktan ve hayallerinden vazgeçmemesini söyleyebildim. Ve derslerine çok çalışması gerektiğini, kendi oyununu kendin kurup oynamasını, söyledim. Yüzündeki bir tebessümü gördüm ve vedalaştık. Son olarak dönüp  öğretmen olduğunda öğrencilerine örnek bir insan olacağını söyledim ve içinden geldiği gibi yaşamalısın bu hayatı Leyla dedim. Uzaklaştım oradan.
Bazen o yoldan gittiğimizde Leylayı gördüğümde selamlaşıyoruz. O masum yüzünde tebessümü görüp rahatlıyorum. 

Ne olur hiç bir yavrucağın yüzünden gülümseme eksik olmasın.

Sevgi Ve Tebessümle Okur...



Destek Çekiliş Varr

Merhaba, 
bu sefer yeni blog arkadaşımın bu güzel çekilişini sizlere teşvik etmeye geldim :) Çok güzel hediyeleri var linki bırakıyorum.




Çok değerli okuyucularım,


Hep yapmak istediğim fakat bir türlü yapamadığım çekilişi sonunda yapıyorum. Devamı gelecek, bu yüzden hiç merak etmeyin..




Hemen içerikten bahsedeceğim:


-Sense Vucut şampuanı

-Ithink stereo kulaklık (mikrofonlu ve bass özellikli)

-Avon care el kremi

-Avon gözkalemi

-Color Trend Ruj

-Gel kırmızı oje

-Nina isimli roman (ben okumadım, 2 tane aldım, artık alanla beraber okuruz)

-Elseve tek kullanımlık saç kremi

-Color trend renk karıştırmayan tel

-Minik cep ruju

-A kişisinin özel hediyesi Ytü ajandası ve kalemi (inanılmaz kullanışlı ben de kullanıyorum)


(Yurtdışından katılımı maalesef kabul etmiyorum. Kargosu bana aittir.)


Şimdi yapmanız gereken zorunlu şeyler:



-Blogdan beni takip etmek,

-Bu yazının altına katıldım deyip isminizle birlikte yorum yapmak ve mail adresinizi bırakmak.


Çekilişe fazladan katılmak isterseniz:



- (+1 çekiliş hakkı) blogdaki herhangi bir yazıya yorum yapmak. -yalnız bir yazı için. (belirtin yorum sonuna lütfen.)

- (+2 katılım hakkı)  Beni twitter'dan takip edin: https://twitter.com/bsrabayram

- (+2 katılım hakkı) Beni instagramdan takip edin: https://www.instagram.com/ivirzivirenstitusu/

- (+3 katılım hakkı) Bu yazıyı blogunuzda paylaşın ve duyurun.


not: Tüm yaptığınız işlemleri yorum olarak ekleyin ki, kontrol edebileyim. Kazandığınız takdir de tekrar kontrol edeceğim ve yaptım denilen şeyler yapılmamışsa yedek olarak çekilen kişiye hediye devrolacaktır. 


Çekiliş 10 Mart tarihine kadar sürecek, 12 Mart'ta kazanan kişi açıklanacaktır. Mail adresinizi mutlaka yazın , kazandığınız zaman size ulaşabileyim. 2 gün içinde dönüş yapılmazsa yine yedek talihliyle devam edeceğiz.


Herkese iyi şanslar dilerim. :)

7 Şubat 2019 Perşembe

Sonunda Bende MİM'lendim

Merhabaa,
Uzun zamandır tatlı blogger arkadaşlarımın mimlerini okuyup hasetten niye beni mimlemiyorlar diye çatlıyordum ki yardıma;
https://sadevederin.blogspot.com/  yani "deep tone " koştu geldi. :)

 Hemen sorulara geçiyorum :)

Bilgisayarımın masa üstü görüntüsü;



Kafeye gittiğimde;

Sade Türk kahvesi rica ederim, eğer moralim bozuksa da limonlu bir çay.

Google da aradığım son şey;

obs.akdeniz üniversite son sınıf olunca ders seçimi filan 😂

Mesajlaştığım ve en son konuştuğum kişi;

Biraz önce sedoşla konuştum hem lise hem de fakülte arkadaşım 👭

Tiyatroya en son;

Üniversite 1. sınıfta 3 yıl geçmiş aradan (utandım).

Sinema;

İşte buna dün gittim film ; Zaman Yolcuları (bilim kurgu) 

Konser;

En son 29 Ekimde gittim Yalın'ın konseriydi. :) 👏

Hangi diziyi herkes izlemeli ?

Tv izleyen biri değilim, internet dizilerinden  Sherlock Holmes u herkes izlemeli ✌

En son ne dinledim ?

Candan Erçetin-Sensizlik 

İnternetteki ilk adım;

Hep Rabia Saray dı zaten  

Favori emojim ; 
😁 

Kedi mi? Köpek mi?
İkisideeeee :) birini seçmek gerekirse Kedi olsun her zaman şaşkınlar 😍

Kuzey mi? Güney mi?

Zaten Güneyde yaşadığım kışın burası, yazın Kuzey diyorum 😎

Kafamda genel olarak ;

Nasıl zengin olabilirim var. Bir saniye boş kalmaz kafam hep gereksiz şeylerle meşgul işte.

Komedi mi Dram mı ?


Komedi tabi ki, zaten her adım başı dram gerek yok böyle şeylere 

Soruları cevaplamadan önce ;

Hangi dersin hocası kolay soruyor diye dedikodu yapıyorduk

Cevaplar bitince;


bu yazıyı yayınlayacağım

Bir Sırrım;

Hey bunu söylersem sır olmaz :) 






4 Şubat 2019 Pazartesi

Şeker Portakalı | Kitap Yorumu




Kitabın Adı: Şeker Portakalı

Yazar: José Mauro De Vasconcelos

Baskı Tarihi: Eylül 2018

Sayfa Sayısı: 183 

Orijinal Adı: O Meu Pé De Laranja Lima

Çeviri: Emrah İmre

Yayınevi: Can Yayınları 

Kitabın Türü: Roman, Çocuk, Edebiyat

Brezilya edebiyatının klasiklerinden Şeker Portakalı, José Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı kabul edilir. Yetişkinler dünyasının sınırlamalarına hayal gücüyle meydan okuyan Zezé'nin yoksulluk, acı ve ümit dolu hikayesi yazarın çocukluğundan deri izler taşır. Ayrıca okurken içinizin hafiflediği bir kitap olur.

Zezé henüz beş yaşında olmasına rağmen konuşmaları, fikirleri  " büyümüşte küçülmüş "  diye tabir ettiğimiz kişilerden. Yeri geldi mi verdiği cevaplarla, yaptığı yaramazlıklarla kahkahalara boğarken, diğer bir yandan yaşadıklarıyla gözyaşlarına boğulabilirsin.


José Mauro de Vasconcelos'un dili; kitabın çocuklara yönelik olması nedeniyle oldukça sade ve akıcı. Kitabın nasıl ilerlediğini akıcılığı sayesinde anlamıyorsun bu açıdan tam notu hakkediyor. Betimlemeleriyle en sevdiğim kitaplar arasında da yerini aldı.
Açıkçası biraz Küçük Prens havası da yok değil. 
Kitabın devamı olarak Güneşi uyandıralım, Delifişek romanları takip ediyor.

Herkesin kitaplığında olası gerekenlerden listesinde bence başlarda olmayı hakkediyor. ( Listeyi en kısa zamanda yayınlayacağım.)
Her yaşta okunması gerekenlerden...

Kalbe dokunan bir kaç cümleler;

" Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur. "


Büyükler bir takım masallar anlatıyorlar ve çocukların her anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar. "


" Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. "